Tolga Öztorun: Büyük şehirlerde birçok insan ve hatta kanun bile sokakta kedi istemiyor. Kedisiz sokak mı olur? Olsa olsa Kedi-Siz diye röportaj köşesi olur ?
Kaan Güvercin: Kendi adıma hayvanların olmadığı hiçbir yeri sevmediğimi söyleyebilirim. Dolayısıyla kedinin, köpeğin olmadığı sokakları sevmiyorum. Şu anda yaşadığım evin sokağında yaklaşık 10 tane kopek var… Hepsi de beni tanıyor ve çok iyi anlaşıyoruz…
Sokağımızdaki kedilerin büyük bölümü ise bizim bahçemizde yaşıyorlar… Kış geldiği için onlara eski, büyükçe bir sehpadan yuva yaptım. Dışarıdaki dostlarımız için evimizde her zaman mama bulunduruyoruz. Evden çıktığımda hemen peşime takılıyorlar… Peşimde bir sürü kediyle markete gitmekten büyük keyif alıyorum…
Hayvanların olmadığı sokaklarla karşılaştığımda nedense o sokakta yasayan insanların çokta iyi insanlar olmadığını geçiriyorum hep aklımdan…
Tolga Öztorun: Bodrum’a taşındın… Evsiz hayvanlar açısından Ege’de durum nasıl? Özellikle yaz sonu ve kış dönemlerini bize anlatır mısın?
Kaan Güvercin: Evet 2 senedir Bodrum’da yaşıyorum. Doğma, büyüme İstanbullu birisi olarak burayı gerek insan ilişkileri gerek doğa ve hayvan sevgisi açısından çok daha ilerlemiş ve samimi görüyorum. Bodrum’da kış çok sert geçmese de bazen oldukça soğuk geceler oluyor…
Sokak hayvanları için mahalle sakinlerinin aldığı tedbirleri görüyorum ve mutlu oluyorum… Bu bölgede özellikle yağmur ve rüzgâr çok etkili oluyor kış aylarında. Hayvanları bahçesine alanların sayısı oldukça fazla. Evlerin müstakil ve bahçeli olmasının avantajı sanırım bu… Soğuk havalarda birçok insan bahçesini açıyor… Düzenli olarak besleme yapan insanların sayısı oldukça fazla… Elbette burada da kedi, köpekten haz etmeyen insanlar mevcut, ancak azınlıkta olduklarını söyleyebilirim.
Tolga Öztorun: Kısırlaştırma hakkında ne düşünüyorsun? Senin ile beraber yaşayan kedilerde durum nedir?
Kaan Güvercin: Evimizde bir kedimiz var, adı Zeytin. Artık Ege zeytini oldu kendisi Kendisi bir kraliçe olduğu için diğer kedileri eve almamıza asla müsaade etmiyor. Kokularına bile tahammülü yok…
Dışarıdaki kedilerimizi sevip eve girdiğimizde ellerimizi iyice yıkıyoruz, kolonya döküyoruz. Aksi taktirde çok güzel dayak yiyoruz kendisinden. Geçmişte birçok deneme yapmamıza rağmen ona başka arkadaşlar getirmeyi başaramadık. Bahçede 6 kedimiz daha var… Bazen sayı çift hanelere çıkıyor. Onlara da güzel bir yuva yaptık. Kışın üşümeden ve ıslanmadan huzurlu bir şekilde uyuyabiliyorlar…
Kısırlaştırma konusuna gelince ben bu konuda biraz kararsızım. Hayvanın doğal dengesine müdahale gibi geliyor bana. Buna rağmen Zeytin’i kısırlaştırdık. Daha önce de kısırlaştırdığımız kediler oldu.
Özellikle İstanbul’da yaşıyorken bir ara bahçedeki kedi sayımız 20-25 gibi bir rakamdı. Kısırlaştırmak tek çare gibi gözüküyordu. Burada durum henüz kontrolden çıkmış değil. Sadece “Mix” isimli dişi kedimiz bir sezonda iki kez hamile kalarak toplamda 8 evlat verince kısırlaştırmanın bazen iyi olabileceğini düşünmedim değil.
Tolga Öztorun: Teşekkür ediyorum, iyi ki varsın.
Kaan Güvercin: Ben teşekkür ediyorum Tolga‘cığım. Senin vasıtanla selamlarımı yolluyorum tüm hayvan severlere.