Funda Yıldırım

Merhaba,öncelikle okuyucularımızın sizi tanıyabilmesi için kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

1996 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesinden mezun oldum. Mezuniyet sonrası gıda ve klinik sektöründe deneyimlerimle beraber 1997'de Patoloji disiplininde doktora yapmaya başladım. Doktoramı tamamladıktan sonra bir süre ara verip özel sektörde ilaç ruhsatlandırma alanında çalıştım. 2006'da fakülteye döndüm, kısa kısa yurt dışı deneyimlerim Oldu. 2015 yılında Veteriner
Patoloji alanında doçent oldum ve halen fakültede eğitim-öğretim ve araştırma alanlarında çalışmaya devam ediyorum. Aynı zamanda son iki yıldır Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde Patoloji dersi veriyorum. Ayrıca da ciddi bir hayvanseverim, bu mesleğe yönelme sebebim de buydu.
Evcil hayvanınız var mı? (kedi-köpek) Kaç tane?

Hayvanları ayırt etmek istemiyorum, türcü değilim ama daha çok 'kedi sever'im. Kedi insanıyım gibi geliyor. Sokaklarda kedi görünce durup temas kurmadan geçemiyorum. Evimde iki kedi yoldaşım vardı, 2 sene önce 18 yaşındaki kedilerimden birini kaybettim. Fakültede de ki kedi yoldaşım var ayrıca.
Hayatınızda en fazla iz bırakan kediden bahseder misiniz bize?

En uzun soluklu birlikte yaşadığımız kedim Puli. Siyam-Birman meleziydi, onunla 3 yaşındayken tanıştık ve birlikte yaşamaya başladık, İnanılmaz akıllı. hassastı. Çok kuvvetli bir bağımız vardı, Çok akıllı bir canlıydı benim için. Kedi ya da hayvan değildi, bir 'birey'di. Tüm üzüntü ve dertlerimi paylaşan biriydi. Onu kaybetmek ailemden birisini kaybetmek, belleğimin bir kısmını yitirmek gibiydi.
Sizce bir kedi ile yaşamak bir ayrıcalık mıdır? veya kedi ile yaşamanın avantajları nelerdir?

Tüm hayvan türleri ile yaşamak, insan dışındaki bir canlıyla temas kurmak ayrıcalık insan için, Dedim ya, ben kedi insanıyım. Bu yüzden bir kediyle yaşamak ise ekstra ayrıcalık.Kedi size yaşadığımız evreni, havayı. soluk alıp vermeyi. iç huzuru, farkındalığı öğretiyor.
Mesleğinizle alakalı olarak kediden (kedi anatomisi, esnekliği,görselliği veya karakteri olarak) iham aldığınız zamanlar oluyor mu?

Kediden kopyaladığım bir davranışı söyleyecek Olursam, başkalarını rahatsız etmemek. Kodilorin yürürken. eşyaların arasından hiçbir şeye zarar vermeden geçişi, estetik ve hassas bir şekilde geçişleri kesinlikle yaşamda da örnek almamız gereken bir davranış biçimi. İnsanların arasında ve
hayatlarından geçip giderken kimseleri rahatsız etmeden, uyum içerisinde davranmak huzurlu ve barışçıl bir atmosfer yaratıyor ruhumda, gen de bunu sağlamaya çalışıyorum. Mesleki olarak zorlandığım anlarda kedilerin uyum dengesine kenetlenip sadece beden ve ruh anlamında
hizalanmaya odaklanıyorum sanırım.
Bir günlüğüne şehrin yönetimi kedilere verilseydi, sizce ne yaparlardı?

Bir günlüğüne herkes çok 'huzurlu' olabilirdi, Ayrıca karnı doyan kedinin geri çekilerek diğer aç kedilerin beslenmesine fırsat vermeleri belki de bir günlüğüne de olsa ütopyanın gerçekleşebileceği biz insan türüne göstermiş olurdu.
Son olarak sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bu derneğin kurulmuş olması kedi hekimliği açışından çok önemli. Kesinlikle kedilerin üstün bir tür olduğunu düşündüğümden değil. Tüm hayvan türleri son derece özel ve hastalıkları, tedavi yaklaşımları, manipülasyonlar kendine özgüdür. Fakat özellikle köpeklerde izlenen hastalıklar kedilerde de aynı şekilde seyreder, ilaçlar aynı reaksiyonları oluşturur gibi genel bir kabul hali var. Özellikle de klinik pratikteki 1 cc/1O kg kalıbı, algıyı kırmak ve bu türe odaklanmak güzel bir düşünce. Dediğim gibi bir 'kedi insanı' olduğum için de faaliyetlerinizi yakından takip edeceğim.

Geçen Haftanın Kedileri