Merhaba. Okuyucularımızın sizi tanıyabilmesi için kendinizi kısaca anlatabilir misiniz?
Biz Kaktüs Kahvesi’ni Beyoğlu’nda 1993’te açtık ve 2012’de kapattık. Burası ise 2008’de açıldı. Beyoğlu’ndaki değişimden dolayı ikinci bir yerimiz olsun istedik. 2008’den beri de burada devam ediyoruz. Burada benim işim işletmecilik. Kediler ise bizim için çok özeldir. Mekanın sahibi evinde 36 kedisi ile beraber yaşıyor. Biz de kafemizde yaklaşık 30 kediyi sahiplendik ve bakımlarını yapıyoruz.
Evcil hayvanınız var mı? Varsa kaç tane?
Buradaki bütün çalışanların evlerinde 1-2 kedi muhakkak var.
Hayatınızda en çok iz bırakan kediden bahseder misiniz bize?
1993’te Beyoğlu'nda ilk mekanımızı açtığımızda ilk kedimiz Kaktüs vardı, 21 sene yaşadı. Bizim için çok özeldi. Mekanımız sinemacıların da sıkça uğradığı bir yer. Atıf Yılmaz’ın çektiği bir filmde kedimiz Kaktüs de yer almıştı. Hatta fragmanda kedimiz Kaktüs’ün de adı geçmişti.
Sizce bir kedi ile yaşamak ayrıcalık mı?
Kesinlikle bu bir avantaj. Onlarla kurulan dostluk, sevgi paylaşımı insanlarda çok zor bulduğum bir şey. Hayatınız kesinlikle kolaylaşıyor, zevkli hale geliyor.
Mesleğinizle alakalı olarak kediden ilham aldığınız zamanlar oluyor mu?
İlk kafemizi açtığımızda dekorasyonu kedilerden ilham alarak belirlememiştik fakat zamanla edindiğimiz tecrübe ve artan sevgimiz ile buranın dekorunda vazolarımızdan mumlarımıza kadar kedilerden ilham aldık.
Bir günlüğüne şehrin yönetimi kedilere verilseydi sizce ne yaparlardı?
Yönetimler hep hiyerarşik düzenden ibaret olduğu için Cihangir’i kedilerinin yönetmesini isterdim. Çünkü onlar buranın rahatlığını biliyorlar. Arkadaşlık, hastalık, ihtiyacı olanın halinden daha iyi anlayacaklarını düşünüyorum.
Khedi ekibi olarak bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Umarım bu çalışmalarınızın karşılığını alırsınız. Hayvan dostlarımızın da sayısı artar ve müşkül durumda olan hiçbir hayvan kalmaz. Başarılarınızın devamını dilerim.
Merhaba. Okuyucularımızın sizi tanıyabilmesi için kendinizi kısaca anlatabilir misiniz?
Biz Kaktüs Kahvesi’ni Beyoğlu’nda 1993’te açtık ve 2012’de kapattık. Burası ise 2008’de açıldı. Beyoğlu’ndaki değişimden dolayı ikinci bir yerimiz olsun istedik. 2008’den beri de burada devam ediyoruz. Burada benim işim işletmecilik. Kediler ise bizim için çok özeldir. Mekanın sahibi evinde 36 kedisi ile beraber yaşıyor. Biz de kafemizde yaklaşık 30 kediyi sahiplendik ve bakımlarını yapıyoruz.
Evcil hayvanınız var mı? Varsa kaç tane?
Buradaki bütün çalışanların evlerinde 1-2 kedi muhakkak var.
Hayatınızda en çok iz bırakan kediden bahseder misiniz bize?
1993’te Beyoğlu'nda ilk mekanımızı açtığımızda ilk kedimiz Kaktüs vardı, 21 sene yaşadı. Bizim için çok özeldi. Mekanımız sinemacıların da sıkça uğradığı bir yer. Atıf Yılmaz’ın çektiği bir filmde kedimiz Kaktüs de yer almıştı. Hatta fragmanda kedimiz Kaktüs’ün de adı geçmişti.
Sizce bir kedi ile yaşamak ayrıcalık mı?
Kesinlikle bu bir avantaj. Onlarla kurulan dostluk, sevgi paylaşımı insanlarda çok zor bulduğum bir şey. Hayatınız kesinlikle kolaylaşıyor, zevkli hale geliyor.
Mesleğinizle alakalı olarak kediden ilham aldığınız zamanlar oluyor mu?
İlk kafemizi açtığımızda dekorasyonu kedilerden ilham alarak belirlememiştik fakat zamanla edindiğimiz tecrübe ve artan sevgimiz ile buranın dekorunda vazolarımızdan mumlarımıza kadar kedilerden ilham aldık.
Bir günlüğüne şehrin yönetimi kedilere verilseydi sizce ne yaparlardı?
Yönetimler hep hiyerarşik düzenden ibaret olduğu için Cihangir’i kedilerinin yönetmesini isterdim. Çünkü onlar buranın rahatlığını biliyorlar. Arkadaşlık, hastalık, ihtiyacı olanın halinden daha iyi anlayacaklarını düşünüyorum.
Khedi ekibi olarak bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Umarım bu çalışmalarınızın karşılığını alırsınız. Hayvan dostlarımızın da sayısı artar ve müşkül durumda olan hiçbir hayvan kalmaz. Başarılarınızın devamını dilerim.