Kedilerde Piyometra

Kedilerde Piyometra

Piyometra, bir kızgınlık siklusundan sonra gebe kalmayan kedinin uterusunda, hormonal, anatomik ve fizyolojik değişiklikler nedeniyle iltihap birikmesi olarak tanımlanır. Bakteriler durumdan faydalanarak potansiyel olarak ölümcül bir enfeksiyon geliştiriler.

Piyometra Belirtileri
Piyometralı bazı kediler hiçbir belirti göstermezler hatta bazıları çok ilerlemiş bir enfeksiyon durumunda bile uyuşukluk, ateş, kusma, dehidrasyon ve iştahsızlık gibi belirgin olmayan klinik belirtiler gösterebilirler. Piyometra belirtileri hafif ve/veya belirsiz olabileceğinden, batının röntgen ve ultrason yardımıyla görüntülenmesi bazen vakaları kesin olarak teşhis etmenin tek yoludur.
Piyometra bazı kedilerde açık servikle bazılarında ise kapalı serviksle seyreder. Serviks açıksa iltihaplı akıntı kedinin vajinasından boşalır ve genellikle kanla karışık bir yapıdadır. Birçok kedi kendini çok iyi temizlediğinden bu durum bazen hasta sahipleri tarafından fark edilmeyebilir. İltihap serviksin açık olması nedeniyle vücuttan bir şekilde atıldığından hastaların çoğunda sistemik hastalık belirtisi gözlemlenmeyebilir.
Buna karşılık serviks kapalı ise, iltihap rahimde birikir ve uterusun içine yayılır, bu da ağrıya, karnın genişlemesine ve daha belirgin hastalık belirtilerine yol açar. Uterus, içeride biriken sıvının yaptığı basınç sonucunda yırtlılıp patlayabilir ve hasta kedi tedavi edilemeden peritonit (karın zarı enfeksiyonu) nedeniyle ölebilir.
Poliüri ve polidipsi köpeklerde klasik pyometra semptomları iken, bu klinik bulgular kedilerde nadiren görülür.

Risk faktörleri
Bir kedide piyometra gelişme olasılığı yaşla birlikte artar ve etkilenen kediler genellikle hastalanmadan yaklaşık bir ay önce kızgınlık göstermişlerdir. Çiftleşmemiş dişiler piyometra gelişimi için en yüksek risk altındadır, ancak hastalık kısırlaştırılmış dişi kedilerde de sıklıkla teşhis edilebilir. Bir kedi geleneksel yöntemlerle kısırlaştırıldığında uterusun büyük bir bölümü çıkarılırken, servikse bağlı küçük bir kısım karın içinde bırakılır. Bu kalan uterus bölümü enfekte olursa zamanla stumpf piyometra  gelişebilir ve ultrasonografik olarak tespit edilebilir. Alternatif bir kısırlatırma şekli olarak,  uterusun vücutta kaldığı ve sadece yumurtalıkların çıkarıldığı bir yöntem ise günden güne daha popüler hale gelmektedir. Her iki cerrahi yöntemle de kedi artık üreme hormonlarının etkisi altında olmadığı için, piyometra olası değildir. Ne yazık ki yine de enfeksiyon belirli koşullar altında ortaya çıkabilir.
Operasyonlar sırasında batın içinde ovaryumlardan rezidü kalması, doku mikroskobik hacimde olsa dahi kedinin ilerleyen yaşamlarında piyometra geliştirmesine neden olabilir.

Tedavi ve Koruma
Piyometralı kedileri tedavi etmenin en iyi yolu, sağlık durumu stabil hale gelir gelmez kısırlaştırmaktır. Operasyonla, yumurtalıklar, tüm rahim ve serviks, iltihabın karına sızma olasılığını en aza indirmek amacıyla bütün olarak alınır.
Kısırlaştırılmış bir kedide stumf piyometra geliştiğinde ise kalan iltihaplı rahim parçası çıkarılır. Eğer kısırlatırma sırasında sadece yumurtalıklar alınmışsa kalan bütün uterus bölümü alınmalıdır. Kalan yumurtalık parçası varsa operasyonda onlar da temizlenmelidir. Gelecekte kediden yavru alınması planlanıyorsa cerrahi yöntem yerine medikal tedavi denenebilir.

Dişi bir kediyi genç ve sağlıklı iken kısırlaştırmak, piyometrayı önlemenin en iyi yoludur. Hastalık uterus dokularına zarar verdiğinde ve cerrahiye ve anesteziye dayanma yeteneğini zayıflattığında kısırlaştırma prosedürü çok daha risklidir.

Geçen Haftanın Kedileri