Kedilerde Fibrosarkom

Kedilerde Fibrosarkom

Kedi fibrosarkomu tanımlanırken bu tür kanserin bağ dokusundaki münferit hücrelerde ve aynı zamanda kedinin derisinin yüzeyinin altında başladığını açıklar. Fibrosarkom; kediler için yaygın bir yumuşak doku kanseri türüdür ve ilk görüntü hücrelerde agresiftir ancak diğer vücut organlarına veya sistemlerine yayılması yavaştır.
Fibrosarkomlar cildin fibroblastlarında (bağ dokularındaki hücreler) ve deri altı bağ dokularında başlar. Bazıları yavaş yavaş büyürken diğerleri daha hızlı büyüyebilir. Cerrahi olarak çıkarıldıktan sonra fibrosarkomlar tekrar büyüyebilir. Bu tip tümörlere çoğunlukla siğillere neden olan virüs olan papillomavirus neden olur.
Yaşlı kedilerde bu kanser türüne yakalanma riski daha fazladır. Bazı aşılar fibrosarkom gelişimi ile ilişkilendirilmiştir ancak bu olaylar nadir. Fibrosarkom aşılama sonucu ortaya çıktığı zaman “vaccinosarcoma” veya aşı kaynaklı sarkom olarak adlandırılır. Hekimler uygulanacak kuduz aşısı gibi bir aşıyı bir bacaktan uygulayacak, daha sonra karşı bacaktan kedi lösemi (FeLV) aşısını uygulayacaktır. Aşılamadaki adjuvan genellikle alüminyumdur. Bu bileşen; öldürülen virüs enjeksiyonunu kısa bir süre için verildiği bölgede tutmaya yardımcı olur. Böylece vücut immun yanıtı gerçekleştirebilir. Öldürülen virüsü küçük bir alanda tutarak kedinin sarkom gelişimini uyaran lokalize bir iltihap geliştirilmesine neden olur. Diğer bir nedeni ise fibrosarkoma yol açabilen Feline Sarcoma Virus veya FeSV olarak adlandırılan bir FeLV formudur.
Kedinin derisinin yüzeyinin hemen altında yumrular olduğu fark edilir. Bu yumrular kedinin vücudunun herhangi bir yerinde görülebilir. Kafa, bacaklar, ağızda ve vücudun herhangi bir yerinde olabilir. Yumrular etli veya sert olabilir, kedi yumrulardan acı çekmeyebilir ve bu yumrular düzensiz şekillidir.
Fibrosarkom kedinin vücudunun içinde de gelişebilir. Bu gelişme genellikle omurgada, pelviste veya kaburgalarında olmaktadır. İleri fibrosarkom; hastada belli başlı problemlere sebep olmaktadır; yemek yemede zorluk, iştah kaybı, dehidrasyon, hareket sırasında ağrı, letarji, ağız içerisinde kanamalar.
İlk olarak kediye baştan aşağı tam bir fiziksel muayene gerçekleştirilir, böylece yumruların diğer olası nedenleri elenebilir. Kanserli yumru hala küçükken erken tanı koymak hasta için hayatta kalma ve iyileşme şansını artıracaktır. Erken teşhis ayrıca veteriner hekimin kediye daha olumlu bir sonuç veren daha fazla seçenek sunmasına izin verir. Biyokimyasal profil, idrar tahlili ve tam kan sayımı gibi rutin testler yapılmalıdır. Daha sonra radyografi veya CT taraması yapılıp yumruların görülmesi ve kanserin kedinin vücudunun diğer bölümlerine yayılıp yayılmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir. Radyografi; fibrosarkomu bir yumuşak doku kitlesi şeklinde göstermektedir.
Tedavi süreci kanserin bulunduğu yere bağlıdır. Metastaz yapmayan kanseri tedavi etmek çok daha kolaydır. Metastaz yapan bir kanser; yapının tamamen yok edilmesini zorlaştırır, herhangi bir kanser hücresini hastanın vücudunda kalma durumunda hastalık tekrar gelişebilir. Kanserin nerede bulunduğuna bağlı olarak kanserli dokuların ve bazı sağlıklı dokuların çıkarılması için ameliyat önerilebilir. Ekstremite amputasyonu da gerekli olabilir. Kalan kanserli hücreleri yok etmeye yardımcı olarak operasyondan 2 hafta sonra kemoterapi önerilebilirken, operasyon öncesi de kemoterapi tedavisine başlanabilmektedir. Fibrosarkomlu bir kedi kemoterapiye maruz kaldığında tanı ve tedaviden sonra 2 veya 3 yıl yaşayabilir. Ayrıca ağrı kesiciler de ağrı kontrolü açısından önerilmektedir. İmmünoterapi, akupunktur veya beslenme tedavisi dahil olmak üzere tamamlayıcı tedaviler de düşünülebilir.
Kedilerde fibrosarkomun geri kazanımı:
Fibrosarkomdan iyileşme; tümörün nerede bulunduğuna, tümörün kedide ne kadar süre kaldığına ve derecesine bağlıdır. Derece; tümör içindeki hücre bölünme sıklığı ile belirlenir. Çok genç kedilerin (1 yaşına kadar) malign tümörlere sahip olma olasılığı daha yüksektir. Kedi fibrosarkomdan ölürse; ölüm büyük olasılıkla primer bölge tümörlerinin nüksünden kaynaklanır. Tedavi süresince evcil hayvan sahipleri; kedinin tümörü çizmesini, ısırmasını, yalamasını veya sürtmesini engellemelidir. Etkilenen alanın ülsere dönüşmesi durumunda bölge temiz tutulmalıdır. Ameliyat sonrası ise herhangi bir dikiş kaybı, şişme ve kanama takip edilmelidir.

Geçen Haftanın Kedileri