Kediler ve Köpekler Arasındaki En Önemli 5 Klinik Fark

Kediler ve Köpekler Arasındaki En Önemli 5 Klinik Fark

“Kediler; küçük bir köpek değillerdir.

  • Kediler şok anında köpeklerden farklıdırlar. Her ne kadar erken çoktaki köpeklerde tipik olarak yüksek bir kalp atış hızı ile hiperdinamik faz izlense de kediler genellikle hipodinamik fazda bulunur ve hareketsiz, hipotermik ve bradikardiktir. Bir hastanın şokta olup olmadığını tek bir test belirlemez. Aşağıdaki fiziki muayene sonuçlarına göre düşünülebilir:
    • Kılcal dolum süresi: Normal <2 saniyedir. Şoktaki bir kedide daha uzun süreli izlenebilir veya hiç bulunmayabilir.
    • Kalp atış hızı: Kedilerde normal oran 180-220 bpm olarak köpeklere göre daha yüksektir.
    • Mental durum: Her iki tür de depresif, stupor, donuklaşmış veya koma haline benzeyebilir.
    • Mukoz membran rengi: Normalde pembe veya soluk pembedir. Şoktaki kedi ve köpeklerde renk tipik olarak beyazdır.
    • Nabız: Normalde güçlü ve sabittir. Çarpıntılı veya zayıf değildir.
    • Kediler ilaçları farklı şekilde metabolize eder.
  • İlaçların karaciğerde metabolize edildiği mekanizmaların bazıları kedilerde farklıdır veya yoktur. Kedilerde birçok ilaç başlangıçta daha küçük dozlarda verilmelidir. Bazı ilaçlar kullanılırken türler arası çeşitlilik ve toksin riskleri göz önünde bulundurulmalıdır.
    • Asetominofen: Kediler asetominofene karşı daha hassastır. RBC (Kırmızı Kan Hücresi) hasarı görülebilir.
    • Azatiyoprin: Köpeklerde immunsupresif olarak kullanılırken kedilerde kemik iliğini tahrip edebilir.
    • Opioidler: Kediler opioidlere karşı köpeklere göre daha hassastır. Oral opioidlerin biyoyararlanımı genellikle köpeklerde zayıftır. Ancak çalışmalar buprenorfin emiliminin kedilerde; dilin üstü veya altı yoluyla sağlanabileceğini göstermiştir.
    • Prednizolon: Kedilere prednizolon köpeklere göre daha rahat kullanılabilir. Çünkü karaciğerleri prednizolonu aktif forma dönüştürmede daha az etkilidir.
  • Kedilerde IV sıvı sağaltımına köpeklere göre daha çok dikkat edilmelidir. Daha düşük metabolik hız ve daha yüksek riskte gizli kalp hastalığı bulunması açısından sıvı sağaltımı önemlidir.
  • Kedilerde taşipne tipik olarak stresle ilişkilidir. Taşipne aşağıdaki hastalıklardan da kaynaklanabilir:
    • Abdominal kitleler, sıvı, şişkinlik, fıtıklar
    • Bronşiyal hastalıklar (örneğin bronşit, parazitler vb.)
    • Üst solunum yolu yapılarında kitle, enfeksiyon, daralma
    • Kalp hastalıkları (örneğin konjestif kalp yetmezliği, aritmi)
    • Hematolojik hastalıklar
    • Larinkste şişme, kollaps, felç, spazm
    • Göğüs boşluğunda kitleler, lenf bezleri veya tümoral oluşumlar, akciğerde herhangi bir problem
    • Metabolik veya endokrin hastalıklar (örneğin diyabet, cushing hastalığı)
    • Çeşitli bozukluklar (örneğin ağrı, korku, fiziksel efor, ateş, stres, şişmanlık, bazı ilaçlar)
  • Kedilerde yükselmiş HzB (Heinz Body) formasyonu görülebilir.
    RBC’lerin yıkımının neden olduğu bu tip anemi; kedilerde köpeklerden daha fazla görülür ve genellikle bazı ilaçlara reaksiyon olarak oluşabilir ya da hipertiroidizm, lenfoma veya diyabet kaynaklıdır. Kedilerde ateş, ani başlangıçlı halsizlik, anoreksi ve mukozalarda solukluk ile ortaya çıkabilir.
Geçen Haftanın Kedileri