Feline Immunodefiency Virus (FIV)

Feline Immunodefiency Virus (FIV)

Bir veteriner araştırması sonucunda FIV pozitif kediler ile enfekte olmayan kedilerin beraber yaşayabileceği ve virüsün bulaşmayacağı saptandı. Purdue Üniversitesi Veteriner Hekimliği Koleji kedi barınaklarında uzun vadeli bir çalışma yürüttü ve iki sonuç çıkardı:
FIV pozitif kediler FIV negatif kedilerle bir arada yaşayabiliyor ve normal günlük etkileşimle FIV negatif kediler enfekte olmuyor. Ayrıca FIV ile enfekte olan ana kediler virüsü yavru kedilere bulaştırmıyor. Söz konusu çalışma Veteriner Kliniği Bilimleri bölümünden Dr. Anette L. Litster tarafından yürütülmüştür.
Kedi tutkunları ve kurtarıcılar bunu uzun yıllardır savunuyorlar. Bakım evlerinde sayısız kedinin gereksiz yere öldürülmesine neden olan FIV hakkındaki batıl inançları durdurmak için defalarca heveslendiler ve araştırmalar sonunda nihai bir karara varıldı. Bu araştırma sonucu; sığınma evlerine yerleştirilecek olan FIV pozitif kediler için de bir şans! Bu çalışmayla FIV pozitif kedilerin; sadece FIV pozitif kedilerin yaşadığı evler tarafından evlat edinilmesi zorunluluğu olmadığı da ortaya konmuş oldu. Hastalığın yalnızca kediler yoğun dövüşlere girerse ortaya çıkan derin ısırık yaraları ile bulaştığı anlaşıldı. Bu tür kavgaları önlemek için ise kedilerin bireysel kişiliklerinin doğru tanınması ve dikkate alınması son derece önemli.
FIV pozitif olan örnek bir kedide aynen bu durum görülmüştür. Diğer evcil hayvanlara karşı son derece iyi iletişimde olan bu kedi ile evin diğer fertleri; yiyecek ve su kaplarını, yatakları paylaşmış ve bazen birbirlerine bakım yaptıkları görülmüş fakat diğer kedilerin hiçbirinde FIV’e rastlanmamıştır. Ana kedilerin FIV’i yavruya geçirebileceğine dair yanlış inanç büyük olasılıkla binlerce gereksiz ötanazi ile sonuçlandı.
Başka bir problem: İnsanlar genellikle birlikte yaşama ve rahat temas yoluyla bulaşabilen FeLV ile FIV’i karıştırmaktadır. Bu iki hastalık etkeni de retrovirüstür ve her ikisi de bağışıklık sistemini etkiler. Aradaki fark ise FIV mukoza zarlarını (ağız, burun, gözler, cinsel organlar ve bağırsakların astarı) kolayca geçemez, bu yüzden FIV’in diğer kedilere bulaştırılması çok zor olur. Bir sonuca varılacak olursa FIV’den korkulmasına gerek yok, artık resmi bir veteriner araştırması var ve bu da büyük bir çoğunluğun yıllardır bildiklerini doğruluyor. Umarız bu bilgi sığınma evleri arasında hızlı bir şekilde yayılır ve böylece FIV pozitif kedilerin evlat edinilme şansı da artar.

Geçen Haftanın Kedileri